Cumhuriyetin 100. yılını kutlamak ve akciğer kanseri konusunda farkındalık yaratmak amacıyla Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Celalettin Kocatürk ile akciğer kanserini yenen hastalar 45. İstanbul Maratonuna katıldı. ‘Erken teşhis hayat kurtarır, erken teşhis hayat kurtarır’ sloganıyla maratona katıldıklarını belirten Prof. Akciğer kanserinde erken teşhistir.’
45. İstanbul Maratonu’na sporcuların yanı sıra halk da büyük ilgi gösterdi. Halk yarışına Ateşeşehir Medicana Hastanesi’nden Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Celalettin Kocatürk ve akciğer kanserini yenen 100 hastası da katıldı. Hastalar, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nden Beşiktaş’a kadar uzanan 4 kilometre koşarak akciğer kanserinin erken teşhisine dikkat çekti.
‘GÜNDE 30-35 DAKİKA YÜRÜYÜN’
Geçen yıl da yarışa katıldıklarını söyleyen Prof. Dr. Celalettin Kocatürk, ‘Bu yıl hem Cumhuriyetin 100’üncü yılı olduğu için hem de akciğer kanseri konusunda farkındalık yaratmak için buradayız. Akciğer kanserinde erken teşhisin ne kadar değerli olduğunu vurgulamak amacıyla, ameliyat ettiğimiz ve kanserden kurtulan 100 hastamızla katıldık. Akciğer kanseri olan hastalara sıklıkla ‘bundan sonra işleri bitti’ gözüyle bakılıyor. Ama öyle değil. Erken teşhis konulur ve iyi tedavi verilirse hayatlarına kaldıkları yerden devam edebilirler. ‘Erken teşhis hayat kurtarır, erken teşhis zaman kazandırır’ diyoruz. Günde 30 ila 45 dakika yürümenin hemen hemen tüm hastalıklara iyi geldiği, kansere karşı koruyucu olduğu ve kanser tedavisi gören hastalara iyi geldiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Peki yürü, koş? açıklamayı yaptı.
‘UMUDUNUZU KAYBETMEYİN, MÜCADELEYE DEVAM EDİN’
4 yıl önce akciğer kanseri teşhisi konulan ve hayatta kalmayı başaran Deniz İdeal, şunları söyledi: “Yakalandım ve ameliyat oldum. Tüm süreç iyi gitti ve şu an çok memnunum. Erken teşhis hayat kurtarır, ‘erken teşhis zaman kazandırır’ diyoruz. Buna dikkat çekmek istedik. Şu an kendimi çok iyi hissediyorum, geçmişi geride bıraktık, önümüze bakıyoruz. Bu tür organizasyonlar farkındalık açısından da önemlidir. Buradan kanser hastalarına sesleniyorum; Umudunuzu kaybetmeyin. Yaşamaya ve çabalamaya devam etsinler. Sadece gülmelerine ve hayat dolu olmalarına izin mi verelim? dedi.
‘HEM MEME HEM AKCİĞER KANSERİNDEN KURTULDUM’
Hem meme hem de akciğer kanserini yenmeyi başaran Serpil Öcal, şunları söyledi:
‘Akciğer kanserine yakalanalı 4 buçuk yıl oldu. Ondan önce meme kanseriydim. Ameliyatın yanı sıra kemoterapi ve radyoterapi de almak zorunda kaldım. Ancak bu sefer akciğer kanserini kontrol sırasında keşfettim ve şansım yaver gitti. Erken teşhis edildiği için herhangi bir tedavi görmeme gerek kalmadı. Şu ana kadar gayet iyi durumdayım. Kanser olmak iyi bir şey değil. Belki herkesin kaygılı rüyasıdır ama bir bakıma da korkmamak lazım. Kontrollere gitmekten ya da tarama yaptırmaktan kaçınılmamalıdır. Düzenli denetimler yapılmalıdır. Aslında tıp mezunuyum. Daha sonra mesleğimi aktif olarak icra etmemiş olsam da bu farkındalığın değerli olduğunu düşünüyorum.’
